20 Kasım 2009 Cuma

HayaLLeRimi YıkTıN!


Aşk gelmeyecek derken...
Kapılarımı kapatmışken...
Sen açtın girdin birden!
Sana inandım,güvendim,sevdim!
Sense iki günde terkettin!
Hayallerimi yıktın!!!
Herşeye hazırdım senle...
Kaybettiğimi bulduğumu sanarken...
Ellerimden uçuverdin birden...
Biz olamamıştık ki daha!
Ellerimiz...gözlerimiz...dudaklarımız...
Birleşmemişti daha ne kadar zamansız ayrılığımız!
Gelme artık gözüm görmesin,gönlüm katlanır belki...
Unutmam ama alışırım sanki...

4 yorum:

  1. Efendim, Saygılarımla; Bloğuma yaptığınız ziyaret ve şiirlerimi yaşadığınız için çok teşekkür ederim. Henüz yolun başında olduğunuzu söylüyorsunuz. Ben okuyamadım, okumadığım için de yazamıyorum. Madem siz yolun başındasınız, size, çok ama çok okumanızı öneririm. Ben, hep blogcu dostlarım tarafından hemen dışlanırım, pek sevilmem, sebebi de açık sözlü olmam ve haddime düşmeyen konulara da el atmamdan kaynaklanıyor. Sizin de şu anda kullandığınız şablondaki renklerinizin şiirlerinizin yaşanırlığını azalttığını ve güçleştirdiğini söyleyebilirim. Yorum yazmak için açıldığındaki yaşanırlığı çok güzel ama ilk girişte şöyle yazıları yaşamak istediğim de biraz zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ben bu konuda şöyle düşünüyorum. Burada amaç yazılanları yaşamak ya da yaşatmak, yazılanları en güzel ve en iyi bir biçimde yaşamak ve yaşatmak için ne gerekiyorsa o yapılmalı. Görsellik ikinci planda kalmalı diye düşünüyorum açıkcası. Tabi blogcu arkadaşlarımın asla renk, biçim gibi görsellik nesnelerine karışmam doğru olmaz, benim ki sadece bir öneridir ve öyle kabul görmesini de arzu ederim.
    Şiirlere gelince : Dikkat ettiyseniz hiç sevinçlerimizin, kıvançlarımızın ve mutluluklarımızın paylaşıldığı bir şiir yaşamamışınızdır. Zaten üstadlar da bu konuda şöyle diyorlar; "Gönlünde bir derdi bulunmayan, ciğeri yaralı olmayan insanın şiirinde tad vardır zannetme. Zevk ve safa, huzur ve rahatlık şiire zevk vermez. Asıl ıstırabın doğurduğu şiir müessir olur."
    Hayallerinizin yıkıldığına ilişkin bir manzumenizi yaşadım. Çok açık, anlaşılır, imge ve söz sanatının olmadığı sadece yaşadığı olayları birebir konuşma dili ile halini arz eder bir eser olarak gördüm. Şiire biraz bu olayları yaşayan kahramanın psikolojik durumunu, iç dünyasını yansıtan imge ve söz sanatı kullanarak zenginleştirilebilirdi.
    Elinize, emeğinize, gönlünüze ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim. Size şöyle yapın diye yol gösterirken, benim de eksikliğimin aynı olduğunu da itiraf etmeliyim. Amacım sadece yapıcı olmaktır.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  2. Efendim, saygılarımla; Bir önceki yorumumdan sonra sizden bir yorum, mesaj ya da cevap alamadığımın sebebinin, "ELEŞTİRİ" olduğunu biliyorum ama, ben sadece yapıcı olmak istedim, yoksa sizi kırmak asla, ne haddimedir ki, 55 yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir dede olmanın verdiği rahatlığı ve gücü kullanarak biraz fazla ileri gitmiş olabilirim. Sizi gücendirdiysem özür dilerim efendim, bir daha olmaz, SÖZ...
    Selam ve saygılarımla

    YanıtlaSil
  3. Efendim, Merhabalar; Yorumlarıma bu güne kadar olumlu ya da olumsuz bir cevap vermediniz. Bu da beni fazlasıyla müteessir etmiştir.

    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  4. ESTAĞFİRULLAH EFENDİM.CEVAP YAZMAMAMIN SEBEBİ UZUN ZAMANDIR SAYFAMA GİRMEMEM ANCAK OKUMA FIRSATIM OLDU.ELEŞTİRİLERİNİZ BENİ MUTLU EDŞİYO EMİN OLUN.ÖNEMSENİYO VE İNCELENEİYO Kİ ELEŞTİRİLİYO MANTIĞIYLA GERÇEKTEN MUTLUYUM:)) SAĞOLUN!

    YanıtlaSil